Hava Durumu
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Cumhurbaşkanlığı Yüksek İstişare Kurulu Üyesi ve TBMM eski Başkanı Cemil Çiçek: "Siyasette yumruk sıkma devri bitmeli"

Cumhurbaşkanlığı Yüksek İstişare Kurulu Üyesi ve TBMM eski Başkanı Cemil Çiçek, Türkiye’nin kutuplaşma kültüründen çıkması gerektiğini belirterek, “Artık yumruk sıkma devri bitmeli.” dedi.

Haber Giriş Tarihi: 17.06.2025 10:28
Haber Güncellenme Tarihi: 17.06.2025 10:32
Kaynak: Haber Merkezi
ogaste.com
Cumhurbaşkanlığı Yüksek İstişare Kurulu Üyesi ve TBMM eski Başkanı Cemil Çiçek: "Siyasette yumruk sıkma devri bitmeli"

Bursa Dostluk Grubu ile Anadolu Eğitim Kültür ve Bilim Vakfı’nın iş birliğinde düzenlenen istişare ve tanışma toplantısı, 1889 Bursa Double F Restoran’da geniş katılımla gerçekleştirildi. Toplantıya, Cumhurbaşkanlığı Yüksek İstişare Kurulu Üyesi ve TBMM eski Başkanı Cemil Çiçek, Anadolu Vakfı Mütevelli Heyet Başkanı Hayrullah Başer, Vakfın Yönetim Kurulu Başkanı Abidin Memili, Bursa Valisi Erol Ayyıldız, Bursa Bölge Adliye Mahkemesi Başkanı Abdülkadir Şahin, Bursa Cumhuriyet Başsavcısı Ramazan Solmaz ve Bursa Ticaret Borsası Başkanı Özer Matlı’nın yanı sıra bürokrasi, yargı camiası ve iş dünyasından yaklaşık 120 kişi katıldı.
Cemil Çiçek konuşmasında, Türkiye’nin toplumsal ve kurumsal yapısında süregelen sorunlara dair çarpıcı tespitlerde bulundu.

“AKLI İPOTEK EDEN TOPLUM İLERLEYEMEZ”

Muhammed İkbal’in “İslam dünyası aklını, Batı dünyası vicdanını kaybetti” sözünü hatırlatan Çiçek, “2025 yılında bu tespitin hâlâ geçerli olup olmadığını kendimize sormak zorundayız. Aklını başkasına ipotek eden bir toplum, akılla çözülecek sorunları çözemez.” dedi.

“ADLİYEYİ 500 YILDIR ISLAH EDEMEDİK”

Sadrazam Lütfü Paşa’dan itibaren yazılmış siyasetnamelere dikkat çeken Çiçek, “Meşveretin terk edilmesi, adaletin zayıflaması, rüşvetin yaygınlaşması ve danışmanların yetersizliği gibi sorunlar o dönemlerde nasıl dile getirildiyse bugün de hâlâ aynı dertleri yaşıyoruz.” ifadelerini kullanarak, “15 Temmuz’u yaşadık ama geçmişte hurufileri, kadızadeleri tam bilseydik bu olay bize sürpriz gelmezdi.” dedi. Cemil Çiçek, Osmanlı döneminden bugüne adliye sistemine yönelik reform taleplerinin sürdüğünü belirterek, “Adliyenin ıslahı 1558’de yazılmış. Bugün hâlâ adaleti konuşuyoruz. Rüşvetin önlenmesi, emanetin ehline verilmesi gibi konular o gün yazılmış, bugün hâlâ gündemde.” diye konuştu.

“IMF’YE 18 DEFA BAŞVURDUK, 18 DEFA AYNI HATAYI YAPTIK”

Ekonomik krizlerin geçmişten ders alınmamasıyla ilgili olduğunu belirten Çiçek, “Müslüman bir delikten bir kez sokulur derler. Biz IMF kapısına 18 kez gittik. Bu bile başlı başına bir hafıza sorunudur.” şeklinde konuştu. Cemil Çiçek, EYT düzenlemesinin gelecek kuşaklara ciddi bir yük getirdiğini belirterek, “Geçmişte 38-40 yaşındaki insanlara emeklilik hakkı verildi. Bugün de EYT düzenlendi. Ortaya çıkan sonuçla ne emekli olan memnun, ne devletin bu yükü karşılayacak kaynağı var. Bu karar geçmişi hatırlamadan alındı.” dedi.

“DEMOKRASİDE SORUMLULUK DAĞILIMI YOKTUR”

Demokraside yalnızca siyasetçilerin değil, tüm bireylerin sorumluluğu bulunduğunu vurgulayan Çiçek, “Demokrasi sadece sandığa gitmek değildir. Herkesin ama az, ama çok sorumluluğu var. Siyaset, her talep edilenin doğru olduğu varsayımıyla yapılamaz.” dedi.

“KATARAKTLI VE HAFIZASIZ SİYASETLE YOL ALAMAYIZ”

İki temel soruna dikkat çeken Çiçek, “Birincisi, siyasi katarakt. Gerçeği tam göremiyoruz. İkincisi, ayıza inmiş bir hafıza. Dünü unuttuk, o yüzden aynı hataları tekrar ediyoruz. Yanlış yolda doğru adım olmaz. Doğruya ulaşmak için önce yanlışı görmeli, yüzleşmeli ve bu yanlışları tekrar etmemeliyiz.” diye konuştu.

“KUTUPLAŞMA ÇÖZÜM DEĞİL, KÖRLEŞMEDİR”

Çiçek, siyasi partilerin ‘bayilik sistemi’ gibi çalışmasının sağlıksız bir yapı doğurduğunu söyledi. Cemil Çiçek, “Siyasi partiler, siyaset biliminin tanımladığı gibi toplum taleplerini bilimsel çözüme taşıyan kurumlardır. Ama bizde siyaset bayilikle karıştırılıyor. Siyah-beyaz kutuplaşması bu yüzden arttı. Toplumda siyah-beyaz hastalığı var. Oysa Türkiye gibi karmaşık coğrafyada çözümler gri alanlardadır.” ifadelerini kullandı.

“SİYASET YUMRUK SIKMAK DEĞİL, EL SIKMAKTIR”

Çiçek, sağ-sol kamplaşmasının geçmişte çok ağır sonuçlara yol açtığını belirterek, “Biz sağ yumruğumuzu sıktık, sol da yumruğunu sıktı. Sonuçta beş bin gencimizi kaybettik. Artık yumruk sıkma devri bitmeli. Siyasette yumruk sıkarak değil, el sıkarak çözüm üretebilirsiniz.” dedi.

“TERÖRLE MÜCADELEDE HATALARDAN DERS ÇIKARILMALI”

50 yıldır süren terörle mücadelede geçmişte yapılan hataların tekrarlandığını belirten Çiçek, “Bu süreçte 38 farklı terör örgütünün izine rastladım. Böyle bir ülkede hâlâ çözüme varılamıyorsa, geçmişte atılan adımlar yeterince sahiplenilmedi demektir.” dedi. Özellikle 2013’te çözüm arayışlarına gereken desteğin verilmediğini ifade eden Çiçek, “Bu işin çözümü için el sıkmak gerekiyordu ama cenazelerde bile eller sıkılamadı.” dedi. Avrupa’daki örneklere değinen Çiçek, “İspanya’da Bask terörü karşısında tüm partiler – sosyal demokratından Hristiyan demokratına kadar – bir araya gelerek ortak tavır koyduğuna dikkat çekti. Cemil Çiçek, Türkiye’de toplumsal birliğin hâlâ zayıf olduğunu dile getirdi.

“YENİ BİR MEDENİYET İNŞASI İÇİN DÜŞÜNCE ÜRETMEK ZORUNDAYIZ”

Anadolu Eğitim Kültür ve Bilim Vakfı Mütevelli Heyet Başkanı Hayrullah Başer, “Kur’an’ı bir tarih, bir felsefe kitabı gibi değil, hayatın her anına temas eden bir yol haritası gibi okumalıyız.” dedi. “Müslümanlık yalnızca ibadet değil; ticarette, komşulukta, sosyal hayatta da bir duruş meselesidir.” ifadelerini kullanan Başer, “Bu çağın ihtiyacı, lider peşinde koşan değil, kendi düşünsel liderliğini inşa eden bir insan tipidir. Bu yük sadece siyasetçilerin değil; üniversitelerin, bilim insanlarının, sanatçıların ve düşünce insanlarının omzundadır.” diye konuştu.

“ÜNİVERSİTELER YÖN GÖSTEREN KURUMLAR OLMALI”

“Bir toplumda teknoloji, finans, sanat, mimari ve düşünce birlikte yürümüyorsa, orada medeniyet inşası eksik kalır.” diyen Başer, üniversitelerin sadece diploma veren değil, tasarım ve üretim odaklı kurumlar olması gerektiğini vurguladı. Merhum Prof. Dr. Oktay Sinanoğlu’nun “Hedefin varsa projelendir, projelendiriyorsan oku.” sözünü hatırlatan Başer, “Yüzü aşkın kitaptan oluşan Medeniyet Serisi’nin temel amacı, düşünceyi çoğaltmak, kültürel hafızayı tazelemek ve yeni bir medeniyetin izlerini inşa etmektir.” dedi.

“ALİYA PROJESİ 23 ÜNİVERSİTEDE UYGULANDI, YENİ İLLER SIRADA”

Hayrullah Başer, özellikle genç düşünceyi desteklemek için başlatılan Aliya Projesi’nin 23 üniversitede başarıyla uygulandığını ve Tokat, Çorum, Hakkâri, Gaziantep gibi illerden gelen yeni taleplerle yaygınlaşacağını ifade etti. Hayrullah Başer, “Bu çalışmaların amacı rey toplamak değil. Yeni düşünce insanları kazandırmak. Bu ülkenin aydınlanması için düşünce üretmek zorundayız.” dedi.

ANADOLU VAKFI’NDAN BİLGİ TOPLUMU VE MEDENİYET TASAVVURU VURGUSU

Toplantının ev sahipliğini yapan Anadolu Eğitim Kültür ve Bilim Vakfı Yönetim Kurulu Üyesi ve Bursa Dostluk Grubu kurucularından Edip Ali Demirtaş, “Bursa’mızda görev yapan kıymetli bürokratlarımızı, üretime değer katan sanayicilerimizi ve eğitimcilerimizi bir araya getirme fikriyle yola çıktık. Bu birliktelikten yeni projeler, kalıcı çözümler ve ülkemizin kalkınma hedefleri için güçlü bir sinerji doğacağına inanıyoruz.” dedi.

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar (0)
logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.