Dolandırıcı üfürükçüler ve gerçek bir olay

Dün akşam ATV Haber’de, gelecekten haber veren üç kağıtçılardan, erkeğin kılını alarak, büyü-muska yazarak, kadın-koca arasındaki sorunları çözeceğini söyleyenlerden söz ediyordu.

Haberi izlerken gözlerime inanamadım, bu çağda hala daha üfürükçülerden medet uman bunca insan var mı?

****

Haberi izledikten bir süre sonra Bursa’da pek çok kişinin tanıdığı Rafet Alan aradı. Gülmekten konuşamıyordu. Yanındaki Barış Çiğci’ye verdi telefonu…

Kendi başına gelenleri anlattı.

****

Bursa Demirkapı delikanlılarından olan Barış’ın eşi Mudanya Yaylacık köyünden…

Eşi ve kayınvalidesi hacca gidiyor. Orada Türk bir aile ile karşılaşıyorlar. Barış’ın ailesi tavaf yaparken, o sırada tanıştıkları aile ‘Bizim oğlan içki içiyor, onu içkiden vazgeçirecek bir muska yazdırdık.’ diyor.

Bunu duyan Barış’ın kayınvalidesi, “Aaaa… Bizim damat da sürekli içki içiyor. Onun için de yazdıralım.” diyerek tuzağa düşüyor.

Olurdu, olmazdı derken; ailenin durumu iyi, çıkarıp bin avroyu gösterdikleri kişiye veriyorlar, karşılığında bir beze sarılı, yazılı kağıdı alıyorlar.

Türkiye’ye geliyorlar, çaktırmadan Barış’ın ceketinin astarını söküp içine dikiyorlar.

Gel zaman git zaman Barış değil içkiyi bırakmak duble sayısını artırınca, durumu ona açıklıyorlar.

Ceket sökülüyor, beze sarılı yazı alınıp, bir bilene götürülüyor.

İçinden çıkan dua, bildiğimiz Fatiha suresi olduğu görülünce dolandırıldıklarının farkına varıyorlar.

Barış’ın ailesi kararlıydı, ne yapıp edip ona içkiyi bıraktıracaklardı.

Bu kez Bursa’da bir üfürükçünün yolunu tuttular.

Yerli ve milli dolandırıcımız yine bir kadındı. “Ben şipşak hallederim, siz hiç merak etmeyin, 10 bin lirayı bayılın yeter!” diyerek yol gösterdi Barış’ın kararlı ailesine.

Sonra odasından bir kavanoz reçel çıkardı, aileye “Bu okunmuş üflenmiş reçeldir, ondan bir kaşık yedirin yeter!” diyerek yerli ve milli dolandırıcımız verdi reçel kavanozunu Barış’ın ailesinin ellerine…

Gerisini Barış Çiğci’den dinleyelim:

“Eve geldim, karnım aç. Buzdolabını açtım, reçeli gördüm. Evde kimse yok, ekmeği aldım, reçelin yarısını götürdüm. Sonra da rakıya başladım. Bizimkiler geldi. Sen reçeli yedin mi dediler? Yarısını bitirdim dedim. Durumu anlattılar. Kendilerine güldüm, yahu yeter, artık pes edin dedim.”

İMO SORUNU SAPTADI, ÇÖZÜM GÖSTERMEDİ

İnşaat Mühendisleri Odası Bursa Şubesi kentin sorunlarına damga vuracak adımlar atmaya hazırlanıyor.

Serdar Atilla Erdem’in başkanlığındaki yönetim her ay bir konuda basın bilgilendirme toplantısı yaparak, kentin ana sorunlarına çözümlerini dile getirecek.

Bugünkü toplantıda önceliklerini şöyle sıraladılar:

“1- Afetlere Hazırlık ve Afet Eylem Planı

2- Kentsel Dönüşüm Strateji Belgesi

3- Kaçak Yapılaşma

4- Ulaşım ve Alt Yapı

5- Su Kaynaklarının Korunması ve Yönetimi

6- Doğal, Tarihi ve Kültürel Mirasın Korunması

7- Kent Anayasası, Misyon ve Vizyon…”

****

Başkan Erdem’in bir değerlendirmesi var ki, Bursa açısından dramatik sonuçtu:

“Bursa’da kaçak inşaat kültürü oluşmuştur. Kaçak inşaat yapmanın dayanılmaz cazibesi maalesef vatandaşlarımızı yanlış uygulamalara sevk etmektedir.”

Bu değerlendirmesine dayanarak Nilüfer Belediyesi’nde 600’ün üzerindeki dosyanın durumunu ve çözümü sordum.

Başkan Serdar Atilla Erdem, konunun hukuk çerçevesinde Bursa Büyükşehir’le işbirliği yapılarak çözülmesini önerdi, somut bir şey söylemedi.

Nilüfer Belediye Başkanı Şadi Özdemir’in imar affına sokmadan, üretilen fazlalıkların bedelinin alınarak, Nilüfer-Bursa halkına aktarılmasına yeşil ışık yakmadı.

Oysa sadece eleştirmemeli, çözüm yolu da göstermeliydi İnşaat Mühendisleri Odası…

****

Bu yazının dipnotu: Odanın ağır toplarından Necati Şahin, Enver Yılmaz, Mehmet Albayrak’ın yanı sıra Çağdaş Grup’tan Mustafa Özçelik’in de açıklamada hazır bulunması dikkat çekiciydi.