Melike Baysal da ogaste.com'da

Melike Baysal kimdir? 

1997yılında  Bursa Uludağ Üniversitesi Veteriner Fakültesi’nden mezun oldu, bir süre yardımcı veteriner hekim olarak bir muayenehanede çalıştıktan sonra, 2000 yılında kendi muayenehanesini açtı ve o süreden beri Küçük Hayvan Hekimi olarak meslek hayatına devam etmektedir.

2018 yılında Bursa Veteriner Hekimler Odası Olağan Seçimli Genel Kurulu’nda oda yönetiminde Genel Sekreter olarak görev almış, iki dönemlik görev süresinden sonra 2022-2024 döneminde Bursa Veteriner Hekimler Odası Başkanı olarak seçilmiştir.

Genel sekreterlik sürecinde, Bursa’da sağlık meslek odalarıyla birlikte Bursa Tek Sağlık Platformu’nun kurulmasında çalışmış, Tek Sağlık yaklaşımı ile ilgili yazıları değişik internet siteleri, dergi ve gazetelerde yayınlanmıştır. Veteriner hekimliği mesleğinin hayvan sağlığı, refahı ve haklarının yanında, insan ve çevre sağlığı ile olan etkileşimi ile ilgili çalışmalar yapmaktadır.

2022 yılında yapılan Türk Veteriner Hekimleri Birliği Büyük Kongresi’nde TVHB Merkez Konseyi üyesi olarak seçilen  Veteriner Hekim Melike Baysal Küçük Hayvan Veteriner Hekimleri Derneği’nin de yönetim kurulu üyesidir.

Sağlık tarihi başta olmak üzere tarih kitapları, biyografi ve roman okumayı, antik kent gezileri başta olmak üzere seyahat yazıları yazmayı seven Melike Baysal kendisini ‘’anne babası kasaba öğretmeni, Atatürk’e borçlu bir Cumhuriyet kadını’’ olarak tanımlıyor.

Gazeteci Yüksel Baysal ile evli olan Melike Baysal’ın çocuğu yok ancak dünyanın tüm çocukları ve hayvanları için mücadele etmeyi ‘’kendisi için annelik’’ olarak tanımlıyor.

Bursa’nın yeni yayın hayatına başlayan dijital gazetesi ogaste her geçen gün yayınları ve ekibiyle büyümeye devam ediyor. Güçlü yazar kadrosuna bugünden itibaren Bursa Veteriner Hekimler Odası Başkanı ve Bursa’nın tanınan ismi Melike Baysal da katıldı. Kendisine aramıza hoş geldin diyoruz. İşte ilk yazısı… 

Haniye, sahipsiz hayvanlar ve yeni yasa -1

Rene Descartes’ın (1596- 1650) “Hayvanların pek çok şeyi bizlerden daha iyi yaptıklarını biliyorum ama bundan dolayı hayrete düşmüyorum çünkü bu durum onları doğal olarak ve zemberek gücüyle hareket ettiklerini kanıtlamaya yaramaktadır. Sadece insanoğlu konuşma ve düşünme kapasitesine sahip bir yaratıktır…” sözleri ile hayvanları bir otomat gibi görmesine karşılık, Jeremy Bentham’ın ( 1748-1832) ‘’ Yetişkin bir at ya da köpek, ussal kapasitesi ve iletişim yetileri bakımından, bir günlük, bir haftalık, hatta bir aylık bir bebekle kıyaslanamayacak kadar gelişmiştir. Kaldı ki öyle olmadığını farz edelim, bunun ne önemi olurdu? Asıl soru, ‘akıl yürütebiliyorlar mı’ ya da ‘konuşabiliyorlar mı’ değil, “acı çekebiliyorlar mı’ sorusu ile hayvanların canlı olarak görmesi, bu yazıda  hayvan hakları tartışmasını başlatabilecek iki cümleydi belki.. yazının devamı için tıklayınız...