Zafer Partisi Bursa İl Başkanlığı’ndan Ümit Özdağ’ın tutukluluğuna tepki

Haber: İrem Eylül Kurt 

Zafer Partisi  Bursa İl Başkanı Cihat Gazi’nin yaptığı açıklamada, Ümit Özdağ’ın üç resmi polis eşliğinde olduğu halde bir “operasyon” görüntüsüyle gözaltına alındığı, ilaçlarını almasına izin verilmeden apar topar İstanbul’a götürüldüğü ve sonrasında uydurma suçlamalarla tutuklandığı öne sürüldü. Hazırlanan iddianamenin 78 gün sonra tamamlandığı, ancak içeriğinin boş olduğu belirtilerek, tutukluluğun cezaya dönüştüğü vurgulandı.

“ÖZDAĞ YENİ AÇILIM SÜRECİNE KARŞI OLDUĞU İÇİN HEDEFTE”

Zafer Partisi’nin açıklamasında, Ümit Özdağ’ın tutukluluğunun arkasındaki nedenin “yeni açılım süreci” olduğu iddia edildi. Bu süreçte; Abdullah Öcalan’ın serbest bırakılması, PKK’lılara af çıkarılması ve yeni bir anayasa ile Türkiye’nin etnik temelde bölünmesinin planlandığı öne sürüldü. 

Zafer Partisi  Bursa İl Başkanı Cihat Gazi, Ümit Özdağ’ın bu girişimlere karşı en güçlü siyasi duruşu sergilediği için hedef alındığı belirtildi.

“TUTUKLUĞU MİLLİ DEVLETİN SİGORTASINA VURULAN PRANGADIR”

Zafer Partisi, Ümit Özdağ’ın tutukluluğunu sadece bir bireyin değil, “milli üniter laik devlet yapısının” baskı altına alınması olarak nitelendirdi.  

Zafer Partisi  Bursa İl Başkanı Cihat Gazi yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verildi:

“Onun esareti, milletine sadakat ve devletine hizmettir. Mahpusluğu; Atatürk çizgisinde Türk milliyetçiliğine vurulan pranga, Türklük onuruna yapılmış bir suikasttır. Bu tutukluluk aynı zamanda kahraman gazilerimize minnetin, aziz şehitlerimize saygının bir duruşudur.”

“ZAFER PARTİSİ DAHA GÜÇLÜ DAHA KARARLI”

Başkan Gazi, Ümit Özdağ’ın tutukluluğunun Zafer Partisi’ni yıldırmadığı, aksine daha güçlü ve kararlı hale getirdiği belirtildi. Parti yetkilileri, teröre karşı mücadelelerinin süreceğini, Gazi Meclis’in itibarsızlaştırılmasına izin verilmeyeceğini ve milli birlikten taviz verilmeyeceğini vurguladı.

“ADALET DİRENMİYORUZ HAKKIMIZI ARIYORUZ”

Zafer Partisi  Bursa İl Başkanı Cihat Gazi açıklamasını şu sözlerle  sonlandırdı:

“Buraya adalet dilenmeye değil, mücadeleye yemin etmeye geldik. Gür sesimiz en tenha köşelere kadar ulaşacak. Zafer, Büyük Türk Milleti’nin olacaktır. Bizi öldürmeden susturamazsınız! Ne mutlu Türk’üm diyene!”