Hava Durumu
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan kritik açıklamalar!

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ”İsrail ile Lübnan arasında bu sabah itibarıyla yürürlüğe giren ateşkes anlaşmasından memnuniyet duyuyoruz. Gazze'de katliamın durması ve kalıcı ateşkesin tesisi için Türkiye olarak her türlü katkıya hazır olduğumuzu ifade ediyoruz” dedi.

Haber Giriş Tarihi: 27.11.2024 11:07
Haber Güncellenme Tarihi: 28.11.2024 04:59
Kaynak: Haber Merkezi
ogaste.com
Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan kritik açıklamalar!

Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti TBMM Grup Toplantısı’nda konuştu.

Sadece vatan toprakları üzerinde değil, bölgede başlayarak tüm dünyada barışın, huzurun, adaletin ve işbirliği ruhunun hâkim olması için gece gündüz koşturduklarını aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin küresel siyasetin kutup başlarından biri olma rolünü günden güne güçlendirdiğine dikkat çekti. Erdoğan, ”Bininci gününü geride bırakan Rusya-Ukrayna savaşı ve 14’üncü ayına ulaşan Gazze soykırımı dahil coğrafyamızdaki tüm krizlerin çözümü için yoğun çaba içindeyiz. İsrail ile Lübnan arasında bu sabah itibarıyla yürürlüğe giren ateşkes antlaşmasından memnuniyet duyuyoruz. Sahada sükûnetin muhafazası noktasında tüm tarafların, bilhassa da İsrail’in sorumluluklarını harfiyen yerine getirmesini bekliyoruz. Gazze’de katliamın durması ve kalıcı ateşkesin tesisi için Türkiye olarak her türlü katkıya hazır olduğumuzu ifade ediyorum. Biz, bütün bu diplomatik hamleleri siyasi kimliğimizle değil, her şeyden önce bu ülkenin ve milletin bir ferdi olarak gerçekleştiriyoruz. Mensubu olmaktan daima şeref duyduğumuz aziz milletimize en iyi şekilde hizmet etmenin derdindeyiz.” dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, eski CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun yargılandığı davadaki sözlerine değinerek, ”Açıkçası bunlar için sarf ettiğimiz her nefesin, ayırdığımız her vaktin ziyan olduğunu, beyhude olduğunu biliyoruz. Ama biz bunlara hak ettikleri cevapları vermediğimizde, densizlik çıtasını yükseltiyor, cüretlerini artırıyor, kendilerini layüsel görmeye başlıyorlar. CHP’nin siyasetten tart edilen eski genel başkanının geçtiğimiz günlerde davalı olarak bulunduğu mahkeme salonunda freni boşalmış kamyon misali savurduğu zırvalar, hakaretler, bühtanlar, bunun en son örneğidir. 17-25 Aralık emniyet-yargı girişimi karşısında milli iradeyi savunurken, bu zatın nasıl koşa koşa FETÖ’cülere desteğe gittiğini dün gibi hatırlıyoruz. Daha sonra montaj olduğunu bizzat kendi ağzıyla ikrar ettiği FETÖ’nün kasetlerine aylarca partisinin kürsüsünü açtığını da unutmadık. 15 Temmuz darbe gecesi de tankların arasından sıvışarak gittiği bir evde keyif kahvesini yudumlayarak, FETÖ’cülerin ülkeyi işgalini tamamlamasını beklemişti. Milletimizle sırt sırta vererek darbecileri bozguna uğrattığımızda zoraki olarak İstanbul’daki mitinge gelmiş, ardından yeniden fabrika ayarlarına dönerek, FETÖ’cülerin davulunu çalmaya devam etmişti. 14-28 Mayıs seçimleri arifesinde gittiği Amerika’da saatlerce hamburgercide ne yaptığını o gün bugündür bir türlü açıklayamadı. Hatırlarsanız tüm Türkiye’ye reklamını yaptığı Amerikalı bir arkadaşı vardı; genel başkanlık koltuğunu kaybettikten sonra o da buna 'bay bay' dedi. Ülkeye getirmekten bahsettiği dolarları, avroları ise daha sonra İstanbul’da bir ofiste deste deste kule yapılırken gördük. Yani nereden tutarsanız tutun elinizde kalan bir başarısızlık, kifayetsizlik, çapsızlık örneğiyle karşı karşıyayız” şeklinde konuştu.

CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in kreş açıklamalarına ilişkin de Cumhurbaşkanı Erdoğan, ”Bunların yeni genel başkanlarının da eskisinden geri kalır tarafı yok. Milli Eğitim Bakanlığı, belediyelere münhasıran kendi uhdesinde olan anaokulu hizmetinin işlettikleri kreşlerde verilemeyeceğini hatırlatan bir yazı gönderiyor. Bu hatırlatma, kanuni bir zorunluluktan kaynaklanıyor. Bu ikazın yapılma mecburiyetinin gerisinde ise yine CHP’nin Anayasa Mahkemesine götürerek iptal ettirdiği bir düzenleme bulunuyor. Tıpkı 'öğrenci bursları' meselesi gibi burada da CHP, bizzat kendisinin müsebbibi olduğu bir konuda yine istismar siyasetine sarılıyor. Yazının belediyelere ulaşmasının ardından CHP genel başkanı ve kimi belediye başkanları meydanlara dökülüp abuk-sabuk ifadelerle kendi akıllarınca bize meydan okuyor. Cehalet tek başına katlanılabilir bir eksikliktir. Ama cehaletle ukalalık bir araya geldiğinde inanın çekilmez hal alıyor. Son hadisede CHP’nin ve kimi belediye başkanlarının sergiledikleri tablo tam olarak budur. Bir ana muhalefet lideri ve onun yerine namzet isimler düşünün ki, anaokulu-kreş ayrımını dahi bilmiyorlar.” dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, mezuniyet töreninde teğmenlerin kılıçlı yeminine ilişkin de, ”Benzer bir tavra, mezuniyet töreninde sergiledikleri disiplinsizlik sebebiyle soruşturmaya uğrayan teğmenlerle ilgili şahit oluyoruz. Birinci olanlara diploma vermemi eleştiriyorlar. Bunların disiplinsizlikle ilgili herhangi bir yanlışı varsa o da yine Harp Okulları Yüksek Disiplin Kurulunun huzurumuza getirdiği bir neticedir. Biliyorsunuz bunlar, daha birkaç ay önce sosyal medyada bize hakaret ettiği için yargılanıp cezaevine konulan birisi konusunda da utanç verici bir yaygara kopardılar. Bu küfürbazı getirip protokole oturtacak kadar şuurlarını kaybettiler. Sonra bu kişi oklarını kendilerine çevirince, apar topar 'Bilmiyorduk, haberimiz yoktu' yollu açıklamalarla tornistan ettiler. Millete ve milletin inanç değerlerine hakaret eden kim varsa, en büyük destekçisi, hamisi, koruyucusu CHP’dir. Disiplinsizlik suçlamasıyla Disiplin Kuruluna sevk edilen teğmenlerle ilgili de, önünü arkasını düşünmeden bodoslama bir tavır içine girdiler. CHP’nin tarihinin her döneminde olduğu gibi bugün de orduya siyaset bulaştırma, orduyu kışkırtma geleneğinden kurtulamadığı anlaşılıyor. Burada şunu çok net ifade etmek isterim: Milletimizin göz bebeği olan ordumuzun yıpratılmasına da, siyasi emeller uğruna provoke edilmesine de eyvallah demeyiz. Bu ordu bir zümrenin, bir partinin değil, milletin ordusudur. Türk Silahlı Kuvvetleri, peygamber ocağıdır, milletimizin gurur kaynağıdır. Bu ordu, yüzyıllardır 'Allah Allah' nidalarıyla cenk meydanlarını coşturan, 'ölürsem şehit, kalırsam gazi' şuuruyla şehadete koşan serdengeçtilerin, yiğitlerin, ölümü ördüren kahramanların ordusudur. Tıpkı Yahya Kemal merhumun ifadesiyle bu ordu; 3 kıta 7 iklimde İslam’ın bayraktarlığını yapan şanlı bir ordudur. CHP zihniyeti, onca çabasına rağmen ordumuzun ruh kökünü koparmaya muvaffak olamamıştır. Allah’ın izniyle bundan sonra da muvaffak olamayacaktır” diye konuştu.

“Kahraman ordumuz, vesayet heveslilerinden ve FETÖ’cü hainlerden temizlendikçe vatan savunması görevini çok daha etkin, çok daha başarılı bir şekilde yerine getirmeye başlamıştır” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, ”Üç-beş oy için affınıza sığınarak söylüyorum, 'Mustafa Kemal’in itleri' hakaretini sineye çekeceksiniz, hem Meclis kürsüsünden bölücü örgüt yandaşlarından ayar üstüne ayar yerken gıkınızı çıkarmayacaksınız, hem 14-28 Mayıs seçimleri sürecinde Kandil’den, Pensilvanya’dan gelen destek beyanlarına bir çift laf etmeyeceksiniz, hem de bugün karşımıza çıkıp utanmadan bize Gazi Mustafa Kemal’den, cumhuriyetten, vatan, millet ve Mehmetçik sevgisinden bahsedeceksiniz. Siz gidin önce kendi kara sicilinizle bir yüzleşin. Siz gidin, bu zamana kadar karşısında dut yemiş bülbüle döndüğünüz hakaretlere niçin ses etmediğinizin hesabını verin. Siz gidin, Türkiye’ye 'işgalci' diyenlere, Türk Silahlı Kuvvetlerine 'kimyasal silah kullandı' iftirası atanlara niçin destek olduğunuzu açıklayın” ifadelerini kullandı.

Erdoğan, CHP'nin yıllarca iktidara karşı yolsuzluk ve usulsüzlük suçlamalarında bulunduğunu ancak iktidara geldiklerinde bu suçlamaların hepsini kendilerinin yaptığını vurgulayarak, ”CHP, tek parti faşizminden beri hiçbir zaman bu ülkenin milli partisi olmamış, olamamış bir yapıdır. Daha vahimi böyle bir derdi ve gayreti de olmamıştır. Bakınız, bu parti bizi yıllarca hiçbirinin belgesi, ispatı temeli olmayan nice konuda yolsuzlukla, usulsüzlükle suçladı değil mi? Peki sonra ne oldu? Bizi haksızlıkla, hukuksuzlukla, adaletsizlikle suçlayanlar, ellerine imkân geçtiğinde bunların hepsinin de feriştahını yaptılar. Hiç şüphesiz bunların hepsinin de hesabını, vakti geldiğinde hem millete, hem yargıya verecekler. Nasıl belediye imkanlarını terör örgütünün emrine verenler birer ikişer yargının önüne çıkıyorsa, hırsızlar da belgeleri, bilgileri tekemmül ettirildiğinde kendilerini yargının huzurunda bulacaklar. Hiç kimsenin millete hizmet için tahsis edilen kaynakları kendi hırsı, kendi sinsi emeli, kendi şahsi reklamı için yağmalama, har vurup harman savurma, karanlık mahfillerde dağıtma hakkı yoktur. Şunu milletimizin çok iyi bilmesini isterim: Geçtiğimiz günlerde 'konserler' üzerinden ortaya saçılan yolsuzluklar, buzdağının sadece görünen kısmıdır. Suyun altında çok daha büyük hırsızlıklar, usulsüzlükler vardır. 'Halkçı belediyecilik' sloganı altında nasıl bir soygun düzeninin işletildiğini önümüzdeki dönemde hep birlikte göreceğiz. SSK’ya olan birikmiş borçlarını ödemekten 'para yok' diyerek kaçanların, yandaşları zengin etmeye gelince milyarları nasıl bulduğunu milletimiz gayet farkındadır. Bunun hesabını sandıkta mutlaka soracaktır. Yolsuzluk yapanlar, hukuk önünde de sonuçlarına katlanacaktır” diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye'nin geleceği için 22 yıldır büyük çaba sarf ettiklerini belirterek, ”12 Ekim’de başlayan kongre maratonumuz, milletimizin sandıkta verdiği mesajların ışığında umutları yeniden yeşertecek bir şekilde hamdolsun sorunsuz, sıkıntısız devam ediyor. 

“Türkiye’yi 22 yıldır büyük gayret ve fedakarlıkla tuttuğumuz demokrasi ve kalkınma menzilinden çıkarma, yeniden uçurumdan aşağı atma rüyası görenlerin ilk hedefi Cumhur İttifakı'nı bozmaktır“ diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, ”Milletimizin, 15 Temmuz gecesi FETÖ’cü hainlere karşı verdiği destansı direnişle sokaklarda, meydanlarda kurduğu bu ittifak, nice badirelerden geçerek bugünlere gelmiştir. Geçtiğimiz haftalarda MHP Genel Başkanı Sayın Bahçeli’nin kendisinin ve partisinin yarım asrı aşkın siyasi kariyerini ortaya koyarak yaptığı cesur çağrının, Cumhur İttifakı'na şaşı bakanların iştahını kabarttığını görüyoruz. Tabii bu içten pazarlıklı tipler, hep olduğu gibi yine hüsrana uğradılar. Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde 14 Kasım’da yaptığımız görüşme dahil Sayın Bahçeli’yle her istişaremizde sadece iç siyasete değil, dış politikaya dair pek çok konuyu samimiyetle ele alıyor, fikir teatisinde bulunuyoruz. Ülkenin ve milletin hayrına olan her meselede Sayın Bahçeli’yle tam bir mutabakat halindeyiz, uyum ve eşgüdüm içinde hareket ediyoruz." açıklamasında bulundu.

 

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar (0)
logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.