Tarafsız haber için doğru adrestesiniz. Haber, Haberler, güncel haberler, internet haber,son dakika haberleri, ogaste.com farkıyla takip edin. En son haberlere bizimle ulaşın.
Yasal Uyarı: Sitemizdeki tüm yazı, resim ve haberlerin her hakkı saklıdır. İzinsiz, kaynak gösterilmeden kullanılması kesinlikle yasaktır. -
Copyright© 2006-2024 Tüm hakları saklıdır.
HABER YAZILIMI ve
TURKTICARET.NET projesidir
Mide kanserinde yeni tedavi yöntemleri yaşam süresini uzatıyor
Son yıllarda hızla yaygınlaşan mide kanseri, ülkemizde en sık görülen kanserler arasında 5’inci sırada yer alıyor. Ancak erken teşhis için tarama yöntemi olmadığından çoğunlukla ileri evrede tanı konulan bu sinsi hastalık, ülkemizde kansere bağlı ölümlerde 3. Sıraya gelmiş durumda. İşte bu önemli hastalığın tanı ve tedavisi alanında çalışan farklı tıp alanlarından 200’ü aşkın uzman, 28 Şubat-1 Mart 2025 tarihleri arasında İstanbul’da gerçekleştirilen uluslararası sempozyuma katıldılar ve mide kanserinde immünoterapiden genetik testlere, radyoterapinin rolünden endoskopik işlemlere kadar hem yaşam süresini uzatan hem de kalitesini artıran yeni tedavi yöntemlerini tartıştılar.
Acıbadem Üniversitesi Atakent Hastanesi Gastrointestinal Onkoloji Ünitesi’nin öncülüğünde düzenlenen sempozyumda konuşan Acıbadem Üniversitesi Atakent Hastanesi Genel Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Erman Aytaç mide kanserinin tedavisinde son yıllarda çok önemli gelişmeler yaşandığını belirterek, özellikle cerrahi, ilaç tedavileri, immünoterapi ve radyoterapi alanında hastalar için daha etkili ve konforlu yöntemlerin kullanılmaya başlandığını söyledi. Mide kanserinde yeni tedavi yaklaşımlarının ele alındığı sempozyumun konuşmacıları arasında bu alanda yaptıkları çalışmalarla bilinen Avrupa Medikal Onkoloji Derneği’nin (ESMO) Sindirim Sistemi Kanserleri Araştırma Başkanı, Medikal Onkoloji Uzmanı Prof. Dr. Sara De Dosso da vardı. Prof. Dr. Sara De Dosso da konuşmasında, mide kanseri tedavisinde çığır açan gelişmelerden birinin immünoterapi olduğunu vurguladı.
Ülkemizde ve dünya genelinde son yıllarda hızla yaygınlaşarak en sık görülen kanserler arasında 5’inci sırada yer alan mide kanseri, erken teşhis için etkin bir tarama yöntemi olmadığından genellikle ileri evrede tespit ediliyor. Bu durum hastalığın tedavi sürecini zorlaştırırken, yaşam kaybı riskini de artırıyor. Ülkemizde en çok ölüme yol açan 3’ncü kanser türü olan mide kanserinin giderek artan görülme sıklığına dikkat çekmek, hastalığa karşı daha etkin bir mücadele planı oluşturmak ve tedavide güncellenen yaklaşımları tartışmak amacıyla Acıbadem Üniversitesi Gastrointestinal Onkoloji Ünitesi öncülüğünde Acıbadem Üniversitesi’nde 28 Şubat-1 Mart 2025 tarihleri arasında, 12 ülkeden 200’ü aşkın uzmanın katılımıyla "Gastroözofageal Bileşke Kanserinde Güncel Yaklaşımlar: Multidisipliner Perspektifler ile Tedavi ve Gelecek Vizyonu Sempozyumu" gerçekleştirildi.
Sempozyum Düzenleme Komitesi Üyesi, Genel Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Erman Aytaç, 2024 yılında mide kanseriyle ilgili ortaya çıkan önemli bilimsel verilerin, tedavi yaklaşımlarının yeniden değerlendirilmesini gerekli kıldığını belirterek, Acıbadem Üniversitesi Gastrointestinal Onkoloji Ünitesi’nin öncülüğünde gerçekleştirdikleri toplantı ile hem bilim dünyasına hem de toplum sağlığına önemli katkılar sunmayı hedeflediklerini belirtti.
Kanser türlerinde mide kanserinin ülkemizde 5. sırada görüldüğünün altını çizen Genel Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Erman Aytaç, "Gerçekten bir tarama yöntemi olmadığı için, maalesef birçoğu ileri evrede tanı alan bir kanser türü. Bugünkü toplantı, bu kanserin tedavisiyle ilgilenen birçok branşı, cerrahları, gastroenterologları, onkologları, radyasyon onkologlarını, patologları bir araya getiren uluslararası bir toplantı. Bu anlamda hem bu alandaki yeniliklere dikkat çekmek, hem de farkındalığı artırmak için bunu biz planladık. Ülkemizde maalesef diğer bazı kanser tipleri gibi, meme kanseri kalın bağırsak kanseri gibi, mide kanserine özel bir tarama yöntemi yok. Bu anlamda insanların bazı problemler geliştiğinde, kilo kaybı, iştahsızlık, karın ağrısı, bulantı, kusma, kanlı büyük tuvaletini yapma gibi olgular geliştiğinde, bu konuda uyanık olmaları ve hemen bir aile hekimine gereğinde bu konuda uzman bir hekime başvurması gerekiyor. Zira her kanser tipinde olduğu gibi, mide kanserinde de erken tanı çok önemli" dedi.
Prof. Dr. Erman Aytaç, "Son yıllarda mide kanser tedavisinde ciddi ilerlemeler oldu. Hem ilaç tedavisi alanında, hem cerrahi alanında. İlaç tedavileri artık daha az yan etkili bir şekilde hastalığın kendisini ortadan kaldırmaya yönelik uygulanabiliyor. Burada tümörün bazı genetik özellikleri değerlendiriliyor. Ameliyatları da artık eskisi gibi agresif yapmıyoruz. Benzer ameliyatları karında birkaç küçük delik açarak yapabiliyoruz. Bu şekilde hastaların tedavi süresindeki hayat konforu, hayat kalitesi bu süreçten daha az etkileniyor. Daha hızlı bir şekilde normal hayata geri dönebiliyorlar. Bu yeniliklerin tümünü bugünkü toplantımızda farklı açılardan tartışıyoruz." Şeklinde konuştu.
Aytaç, "Ülkemizde bir tarama yöntemi olmadığı için genelde hastalar, birçok farklı hastalıkla beraber görülebilecek, halsizlik, yorgunluk, kilo kaybı, karın ağrısı gibi şikayetleri maalesef çok zamanında hekimle iletişim kurmadıkları için ileri evrelerde karşımıza geliyor. Ülkemizdeki hastaların yarıdan çoğu, ya lokalileri yani bir lenf bezinde hastalığın olduğu ya da başka bir organda hastalığın olduğu evrede karşımıza geliyor. Bu nedenle de hastalığın tedavisi hem zor hem de yaşam beklentisi buna bağlı olarak kısalıyor. Mide tümörleri çevresel faktörlerden çok etkileniyor. Doğu ve Batı toplumlarında yani Asya, Avrupa ve Kuzey Amerika'daki toplumlarda birbirinden farklılık göstermekte. Ülkemiz iki coğrafyaya yakın olduğu için her iki özelliğini gösteriyor. Bu anlamda hasta sayısındaki artış, aslında farkındalıkla beraber artıyor ve daha erken evrelerde yakalanma şansı buluyoruz." ifadelerini kullandı.
En Çok Okunan Haberler