Maliyeciler, iktisatçılar halka sermayeyi anlatırken,  anlayacağımız dilde para için;

“Para sıcağı sever. Huzuru, güveni sever. Paranın milliyeti, cinsiyeti, sağı, solu yoktur. Azıcık bir dalgalanma paranın yer değiştirmesine, kaçmasına neden olur” derler.

Türkiye’de para, daha doğrusu olmayan para bir yıldır Mehmet Şimşek’in yönetiminde. O göreve geldiğinde Merkez Bankası döviz rezervi ( Mayıs 2023) 56. 519 milyar dolar idi,  şimdi 16 Ağustos itibarıyla Merkez Bankası brüt döviz rezervleri 94 milyar 146 milyon dolara çıktı.

Aşağıda halka yansımasa da yukarıda ülkeye bir yabancı sermaye girişi olmuş. Güven sağlanmış!

Yine Mehmet Şimşek’in sosyal medyasından duyurduğuna göre Temmuz ayında yıllık enflasyon hazirana göre yüzde 9.8  azalarak yüzde 61.8’e düşmüş.

Tabii açıkçası biz bu düşüşü de halk olarak aşağılarda pek hissetmedik.

…..        …..

İşte tam da bu göstergelerin iyileşmeye başladığı sıralarda yani bir iki haftadır kulislerde Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in istifa ettiği ama Cumhurbaşkanı’nca kabul edilmediği, gizlendiği konuşuldu. Yerel seçimler de de böyle bir dedikodu furyası yürümüştü ama üzerinde durulmamıştı. Bu sefer gündemde fazlasıyla yer alınca piyasalarda “acaba mı?” “İstifa etti de gizlendi mi?”  tedirginliği yaşandı ve yabancı sermaye çıkışı beklentisi de hakim olmaya başladı.

Zira, belli kesimce halkı sıkan maliye politikasına rağmen batı dünyasının, küresel güçlerin “adamı” olduğu söylenen Şimşek’in istifasının, ya da bir görevden alınması durumunun pamuk ipliğine bağlı piyasaların allak bullak olmasına yol açacağına kesin gözüyle bakılıyor.

İşte bu noktada dün gece Bakan Şimşek ” X “ hesabından “Görevimin başındayım” açıklaması yaparak  piyasaları rahatlatmak istedi.

“Anlaşılan  yapılan resmi açıklamalar  yetmemiş, bir de buradan  yazayım istifa etmedim, dolaşıma konulan senaryolar doğru değildir” dedi.

Dedi ama, bu söylentilerin de durduk yerde çıkmayacağını siyaseti az buçuk takip edenler bilir. Eğer bir yerde bir istifa söylentileri dolaşıma konduysa bu er geç doğruluğunu gösterir.

Kaldı ki,  devletin tepesinde, siyasi çevrelerde, iş dünyasında Şimşek’in politikalarından rahatsız olduğunu dillendirenlerin sayısı da öyle az, falan değil…

BELEDİYELER YATIRIM KAPISINI ÖZEL SEKTÖRLE AÇACAK

Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in kamuda tasarruf tedbirleri en çok yerelde belediyeleri vurdu. Zaten ekonomik anlamda bir önceki belediye başkanlarından dolayı borçlu olan, üstüne bir de Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın CHP’li belediyeleri kastedip “SGK borçlarını ödesinler” çıkışı ellerini kollarını bağladığı gibi en az 3 yıl yatırım yapmalarını da engelledi.

Belediyeler de çareyi  yatırımlarının bazılarını özel sektör aracılığıyla yapmakta buldular.

İşte bu noktada ilk girişimi Osmangazi Belediye Başkanı Erkan Aydın başlattı. Başkanlığının ilk 2 ayında özel sektör desteğiyle bir Halk Lokantası açtı, 1 tane de Hamitler’de Kreş. 2. kreşi de Pınarbaşı Mahallesi’nde turizmci Ahmet Güngör’ün katkılarıyla 2 ay sonra hizmete açacak.

Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey de 2 tane Semt lokantasının açılışını yaptı. Başkan Bozbey yıl sonuna kadar 4 çeşit yemeğin 60 liradan satıldığı lokantaları 4’e çıkaracaklarını söyledi.

Dün de Nilüfer Belediye Başkanı Şadi Özdemir ilk kreşin protokolünü imzaladı. Bursalı işadamı Hüseyin Özdilek’in Oğlu Burak Özdilek ile Belediye binasında gerçekleşen kreşin imzasında Şadi Başkan bu yıl içinde toplam 5 kreşi hizmete açacaklarını söyledi. Özdilek’e katkılarından dolayı da teşekkür etti. Şadi Başkan özel sektör kanalıyla 5 yılda toplam 20, 25 tane kreş açmayı planlıyor.