Hava Durumu
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Enflasyondan mı vazgeçilecek, büyümeden mi?

Yazının Giriş Tarihi: 12.08.2024 12:53
Yazının Güncellenme Tarihi: 21.11.2024 13:24

Televizyonlarda ve internet portallarında ekonomi verileri açıklanırken, yukarı gidişler yeşil, aşağı gidişler kırmızı olarak verilmektedir.

Bu ayın 2’sinde dış ticaret verileri açıklandığında, tablo yeşildi. Cumhurbaşkanlığı Straji ve Bütçe Başkanlığının açıklaması şöyleydi:

“2024 yılının Temmuz ayında ihracat bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 13,8 oranında artarak 22,5 milyar dolar, ithalat ise yüzde 7,9 oranında azalarak 29,7 milyar dolar seviyesinde kaydedilmiştir.

2024 yılı Temmuz ayı yıllıklandırılmış ihracat değeri ise yüzde 3,4 oranında artarak 261,5 milyar dolar, ithalat değeri ise yüzde 8,1 oranında azalarak 343,8 milyar dolar seviyesinde gözlenmiştir.”

...

Bursa’da ihracatçıların ‘zararına mal satıyoruz’ yakınmalarına rağmen, tablo olumlu. İhracat artıkça, ithalat azaldıkça cari açık aşağıya düşer.

Tabii ihracatın artması için üretimin ve yatırımın artması gerekir.

Böylece hem üretim hem istihdam artar ve ekonomide büyüme gerçekleşir.

Ne var ki, böyle düşünürken, bir gün sonra medyalara düşen bir haber; “Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından açıklanan son verilere göre, sanayi üretimi Haziran ayında yıllık yüzde 4,7 azaldı. şeklindeydi.

Bu yukarıda aktardığım gelişmeye ters bir durum tabii ki.

Bu konuda elle tutulur açıklama yapan iktisatçılar, ‘ne diyor’ diye baktım. Çoğunun  hemfikir olduğu değerlendirme şöyle;                                                                                                                                               

Bundan sonraki süreçte üretici şirketler TL cinsinden kredi bulmakta zorlanacak, kısa vadeli dış borç riski artacak, küresel düzeydeki risk artacak, Avrupa'daki genel daralmanın da etkisiyle Türkiye’de ihracatçı sektörlerde kan kaybı yaşanacak (...),

içte de konut sektöründe yavaşlama ve kredi kartı harcamalarındaki düşüş, ikinci çeyrekte büyümeyi sert şekilde aşağı çekecek, yıl sonu büyümesi 3-3,5 seviyesinde gerçekleşecek.” demekteler.

...

Bu yorumlar doğru çıkarsa, hükümetin enflasyonu kontrol altına alabilmek için, büyümeden ödün vereceği bir sürece giriyoruz demektir.

Peki gelişme böyle olursa ne olur?

Basitçe yazayım;  önümüzdeki süreçte, büyüme yavaşlayacak, yatırım ve üretim azalacak ve işsizlik artacak.

Olacak olan bu!..

Bu da ilk seçimde iktidar kaybı demektir.

AK Parti hükümetinin, iktidarı kaybetmeyi göze alması mümkün değilmiş gibi geliyor.

Bu nedenle ben; dördüncü çeyrekten başlamak üzere, yani ekim ayı ile birlikte, hükümetin rota değiştireceği ve popülist politikalara yeniden geçiş yapıp, enflasyonla mücadeleyi ikinci plana atıp, faizleri düşürüp, yeniden ekonomideki büyümeye odaklanacağı kanaatindeyim.

Malumunuz politikada rota değiştirirken, enflasyon ve yoksullaşmanın bu derece büyümesinde hiçbir dahli olmayan Mehmet Şimşek’e de bu işin faturasının çıkarılacağını düşünüyorum.

...

Bakalım nasıl gelişecek, hep birlikte göreceğiz.

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar (0)
Yükleniyor..
logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.