Tarafsız haber için doğru adrestesiniz. Haber, Haberler, güncel haberler, internet haber,son dakika haberleri, ogaste.com farkıyla takip edin. En son haberlere bizimle ulaşın.
Yasal Uyarı: Sitemizdeki tüm yazı, resim ve haberlerin her hakkı saklıdır. İzinsiz, kaynak gösterilmeden kullanılması kesinlikle yasaktır. -
Copyright© 2006-2024 Tüm hakları saklıdır.
HABER YAZILIMI ve
TURKTICARET.NET projesidir
Necati Kartal
Kitabın ortasından CHP ne yapmalı?
Kitabın ortasından konuşmak kolay değildir. Bazıları doğru der, bazıları görmemezlikten gelir, bazıları ise çok kızar.
Ama kitabın ortasından konuşmak her zaman güncel politikaya katı sağlar.
SİYASET NEDİR
Malumunuz, seçim, yasama, yürütme, yargı gibi kavramları ilk uygulayan Romalılar, "siyaset nedir" diye çokça tartışıp, sonuçta aşağıdaki tanımı üretmişler.
Siyaset;
"Kuzuyu yemek için,
tilkiyle plan yapıp,
kurtla birlikte öldürüp,
sahibiyle yas tutmaktır." demişler.
Bugün tam da böyle bir hava var sanki.
CHP BAŞARILI OLDU
Şimdi geleyim, kitabın ortasından ‘CHP ne yapmalı?’meselesine.
CHP, alanını genişleterek, geleneksel tabanı olan Kemalist, ulusalcı, laik kesimler dışında sekülerlerden, demokrasi yanlısı muhafazakarlardan, milliyetçilerden, ayrılıkçı olmayan Kürtlerden de oy devşirebildiği bir politikayla iktidar alternatifi oldu.
Son seçimlerde birinci parti olmayı ve yerel yönetimlerde iktidar olmayı başardı.
Bugün gerek matemetik, gerekse güçler dengesi açısından, CHP'nin evet demediği bir anayasa veya açılım sürecinin hayata geçmesi, mümkün değildir.
En kilit ve iktidarı sıkıştıracak parti de CHP'dir.
ATEŞ ÇEMBERİNE DİKKAT
Kayyım atamaları konusunda terör örgütüyle iltisaklı olan bir meselelin var olup olmadığı zamanla anlaşılacaktır.
Ancak kayyım operasyonlarını CHP açısından değerlendirecek olursak, amaçlardan birinin de partinin bu geniş konsensüsünü parçalamak ve yerel yönetimlerdeki iktidarını sınırlamak olduğu gözüküyor.
Hatta Cumhurbaşkanlığına en ciddi alternatif gibi duran, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı İmamoğlu'nun ekarte edilmesinin de program içinde olduğu anlaşılmaktadır.
Özcesi CHP, ateş çemberinin içindedir.
Bu nedenle CHP, antidemokratik kayyım politikasına karşı mücadeleyi yükseltmek zorundadır. Ama CHP, mevcut durumdan dolayı bu mücadeleyi 'makul orta'yı bularak, hukuki, meşru zemindeki algıyı kaybetmeden yapabilmelidir.
Kayyımlara karşı çıkması, simge olarak silahlı yapıyla ilişkisi olmayan Ahmet Türk’e gitmesi yanlış değil, ama öyle "Seyit Rızalar, Şeyh Saitler ne yaptıysa biz de yaparız", gibi aşırı söylem (sadece bu değil, siyasal islamın talepleri gibi başka birşey de olabilirdi, somutta bu gerçekleştiği için yazdım) ve uçlarla, yan yana görüntü verirse, iktidarın kayyım operasyonu ve CHP'nin parçalanması politikası başarıya ulaşır.
Çünkü, Seyit Rıza ve Şeyh Sait kalkışmaları başta laiklik olmak üzere aydınlanma devrimlerine, modernizasyon projesine ve ünitel devlete karşı olmuştur. Bu kalkışmalar bugün demokrasi mücadelesine örnek olamaz. Bu örnekten kayyum politikasına karşı alınacak bir ilham yok.
CHP’nin neredeyse bütün tabanı laik özellik göstermektedir. Ayrıca tabanı büyük oranda Kemalist, ulusalcı, Atatürk milliyetçiliğine uygun demokratik nizamdan yana milliyetçidir. Bunun dışında az da olsa sosyalist bir kitlesi de vardır. Bu anlamda en geniş kesimleri kucaklayabilme özelliği göstermektedir.
CHP’nin, kendi varlık nedenini ortadan kaldırabilecek söylemlere veya pkk nın organize edebileceği sokak gösterilerine ortakmış gibi bir görüntü çizmesi, bu tabanı ve de mevcut paradigmasını kaybetmesini sağlar.
Bu da gerek ülkenin ciddi düşman kamplara bölünmesi açısından, gerekse de OHAL gibi bir sürecin psikolojik altyapısını oluşturması açısından iktidarın ekmeğine yağ sürer.
Ülkenin kurucu öğesi ve en geniş konsensüsü sağlamayı başarmış CHP, bu olumsuz ve yakın gelecek açısından tehlikeli bir durumu iyi analiz etmelidir.
Bu süreçten başarılı çıkarsa, o zaman nispi de olsa, demokratik bir düzenin kurulacağına olan umut artar.
Ama bunu mevcut CHP yönetimi başarabilir mi?
Soru işareti...
Bakalım göreceğiz.