İnsanların zamandan ve gençlerden beklentileri gün geçtikçe değişirken 2025’in gelmesiyle birlikte tüm beklentilerimizi ve eğitim metotlarımızı ters yüz edecek bir kuşak doğdu.

Bizler sokakta körebe oynayan çocuklardık, kendi çocuklarımızın internet kullanımına hayretle baktık. Yeni doğan nesil ise sadece interneti kullanan değil; yapay zekaya anlam verecek bir jenerasyon olarak 1 Ocak 2025 itibariyle kucağımıza verildi. Adı da “Beta Kuşağı” oldu.Eşi görülmemiş bir teknolojiye gözlerini açan bu bebekler adeta yapay zekanın içine doğdu diyebiliriz. Bizim şu anda el yordamı ile keşfetmeye çalıştığımız pek çok teknolojik unsur ,onların hayatlarının sıradan bir parçası haline gelecek .Öğrenim süreçlerinde ise insanlar değil; teknoloji yer alacak.Yapay zeka destekli bireyselleştirilmiş programlarla bilginin erişilebilirliği bir yana;bilginin hayal edilip üretilebildiği;bilinmezlikler içinde hızla değişen bambaşka bir dünya ,yeni yılın ilk çocuklarını bekliyor.

Bu çocuklar büyürken dijitalleşmenin zirveye çıkması ile birlikte sosyal medyanın her alanda etkili olduğu,çevresel kaygıların arttığı ,ekonomik belirsizliklerin daha da yaygın olduğu bir dünya onları beklerken, teknolojinin olumsuz psikolojik etkilerini de yaşayan yine onlar olacak .Etkileşimin hızla artması ile sınırların kalkması, onları dünya vatandaşı olmaya daha da yaklaştırırken bu neslin çevreye çok duyarlı bir nesil olacağı öngörüsü de mevcut. Çünkü küresel ısınma ile beraberinde gelen sorunları bu nesil çok daha fazla hissedecek.

Dünyanın herhangi bir yerinde yapay zekanın pırıltısı içinde yaşayan bir “Beta Kuşağı” dünyayı değiştirirken ; başka bir yerinde fotoğraf makinesinin objektifini görüp silah zannederek korkup teslim olan;su kuyusu açılıp temiz suya kavuştuğu için bayram eden ; ya da deprem konteynerında yaşarken elektriği olmayan; çocukluklarını acı ve gözyaşı içinde sadece hayatta kalmaya çalışarak geçiren çocukların da olması madalyonun bir diğer yüzü. İbn-i Haldun daha 14. yy da demiştir ki; “Geçmişler geleceğe suyun suya benzediğinden daha çok benzer, mağlup olanlar galipleri taklit eder.” Bu durumda birileri hep mağlup birileri hep galip olarak yaşamaya devam edecek gibi duruyor. Bakalım yapay zekaya sahip olacağı öngörülen “Beta Kuşağı” geçmişin tecrübesi ile geleceğin teknolojisini birleştirebilecek bir doğal zekayı kendinde bulabilecek mi? Zaman gösterecek.