Tarafsız haber için doğru adrestesiniz. Haber, Haberler, güncel haberler, internet haber,son dakika haberleri, ogaste.com farkıyla takip edin. En son haberlere bizimle ulaşın.
Yasal Uyarı: Sitemizdeki tüm yazı, resim ve haberlerin her hakkı saklıdır. İzinsiz, kaynak gösterilmeden kullanılması kesinlikle yasaktır. -
Copyright© 2006-2024 Tüm hakları saklıdır.
HABER YAZILIMI ve
TURKTICARET.NET projesidir
Özlem Öz
İnsanlık öldü mü!?
Üzerinizde para taşır mısınız? Ben uzun süredir taşımıyorum .Kredi kartımla ya da telefonumla hallediyorum diyebilirim. Geçen hafta arkadaşımın doğum günü için pasta alacaktım. Rastgele bir pastaneye girdim. Kalabalık olacaktık ,büyük boy bir pasta seçtim, kasaya ödeme yapmaya geldim. Kasadaki yaşı doksana yakın beyefendi pastayı hazırlamış kutuya koymuştu. Kredi kartımı uzattım. Fakat beyefendi pos makinesini çalıştırmayı bilmediğini söyleyerek ancak nakit alabileceğini söyledi. Halbuki üzerimde hiç para yoktu. Bu durumda pastayı alamayacağımı belirttim. Olmaz, dedi. Pastayı al ,doğum gününü kutlayın. Parasını sonra getirirsin dedi. Pahalı bir pasta aldım ,parayı geri getireceğimi nereden biliyorsunuz ki dedim. Sende o göz yok kızım ,dedi. Kendimce memnun oldum ,peki, dedim. Kapıya yöneldim ki o sırada pasta kutusuna iliştirilmiş 400TL yi gördüm. Bu parayı niye koydunuz ,diye sorduğumda , bana: “Olur mu öyle şey, koskoca kadınsın ,gecenin bu saati , insan beş parasız dolaşır mı, diyerek beni bir güzel payladı. Sonra da “pastanın parasıyla birlikte getirirsin,hem insanlık öldü mü”,dedi. O da kendince bir kadına yardım etmenin mutluluğunu yaşıyordu, itiraz etmedim. Ben çıkmak için pastanenin kapısını açıyordum fakat kafamda adeta milyon tane yeni sekme açılıyordu.
Önce,arkamı dönüp: İnsanlık çoktan öldü, cenazesini kaldıran bile olmadı ,çürüdü ,koktu, diyecek oldum. Kıyamadım yutkundum. Yoluma devam ettikçe beynimi kemiren kurtlar çoğaldı.
Yeni doğmuş bebekleri acı çektire çektire katleden sözde sağlıkçılar…
Katili belli olan bebekler;katili hala belli olamayan narin bir çocuk…
Öz çocuğunu çöp konteynırına atan anneler...
Öz çocuğunu taciz eden babalar…
Sırf bir erkeği reddettiği için katledilen kadınlar…
Masum kedi köpek yavrularını gözlerini kırpmadan katleden kocaman adamlar…
Bir tarafta para ile yaptıkları gösterişin arşa değdiği, görgüsüzce para harcamalarını insanların gözüne sokanlar; diğer tarafta ise bir barakada can veren beş kardeş…
Dostoyevski, Karamazov Kardeşler’ de şöyle bir şey yazmıştı: “Şeytan diye bir şey gerçekte yoksa, eğer insanoğlu uydurmuşsa onu; kendine bakarak ,kendisini örnek alarak uydurmuştur.”
Gerçekten de şeytan, bazı kişilerin yanında ancak stajyer olabilirdi. Nasıl bir döneme denk geldik biz diyorduk. Belki önceden de bu kadar kötülük vardı ,belki de biz bu kadar farkında değildik. İnternetin olmadığı, teknolojinin bu kadar ilerlemediği ve kötülüklerden haberdar olmadığımız zamanların mutluluğunu yaşıyorduk belki, bilmiyorum .
Sonra birden aklıma bana pasta kutusunu uzatan yaşlı beyefendinin kadit ve yaşlılıktan titreyen elleri ile sıcacık bakışları geldi. Soğukta yürürken içim ısındı.
İlhan Berk’in dediği gibi: “Belki bir gün lazım olur diye; kıyıya köşeye biraz mutluluk saklamalıydık.”
Üzerimde, lazım olur diye yine para taşımıyorum; fakat bu kadar karanlık bir gündemde , bakarsınız lazım olur diye ,ben de kıyıya köşeye biraz mutluluk sakladım .O kadarlık da birikimimiz olmasın mı.