Tarafsız haber için doğru adrestesiniz. Haber, Haberler, güncel haberler, internet haber,son dakika haberleri, ogaste.com farkıyla takip edin. En son haberlere bizimle ulaşın.
Yasal Uyarı: Sitemizdeki tüm yazı, resim ve haberlerin her hakkı saklıdır. İzinsiz, kaynak gösterilmeden kullanılması kesinlikle yasaktır. -
Copyright© 2006-2025 Tüm hakları saklıdır.
HABER YAZILIMI ve
TURKTICARET.NET projesidir
Özlem Öz
Tercih meselesi
Şimdi bir çocuğunuz olduğunu düşünün.İlkokuldan beri dersleri çok iyi,zekası parlak bir çocuk…Hatta LGS ‘de ve YKS ‘de derece yapmış öyle başarılı bir öğrenci.İsterse tüm üniversitelere yerleşebilecek yüksek sınav puanı aldı ,tercih yapma aşamasına geldiniz .Tercihlerini yaparken evladınız size dedi ki , “Ben öğretmen olmak istiyorum, yeni nesiller yetiştirmek beni çok mutlu eder.” Dürüst olalım,siz çocuğunuzu destekler miydiniz?Yoksa, “bu kadar puanı boşuna mı aldın,atanması var ,geçim sıkıntısı var” diye çocuğunuzu vazgeçirmeye mi çalışırdınız? Yüksek ihtimalle ikinci seçenekten devam ederdiniz. Sıralamalara bakacak olursa çok yüksek puan alan öğrencilerin öğretmenlik tercihi yapmadığını bildiğimize göre, eğitim fakültelerine, sıranın daha altında kalan öğrencilerin yerleştiği aşikar.Bu durumda olay şuna dönüşüyor: Öğretmen mi yetersiz olduğu için iyi öğrenci yetiştiremiyor yoksa yetersiz öğrenciler mi öğretmenlik tercih etmek zorunda kalıyor. İşini hakkıyla yapanlara saygılarımı sunarken ,eğitim kalitesinin düşme sebeplerinden birini de buna bağlıyorum.
Gelelim YKS 2025’e.
Bu yıl 2milyon 560 bin 649 aday YKS’ye girmek için başvurdu. Bu sayı dünyada 75 ülkenin nüfusundan fazla bir rakam .Genç nüfus bizim güçlü yanımız olsa da gençlerimizin geleceklerini nasıl çizeceklerini bilemiyor olmaları yüreğimize dokunuyor.Tercih zamanı gelip çattığında, aslında yapmaktan mutlu olacakları mesleği değil de puanlarının tuttuğu ya da daha fazla para kazanırım diye seçtikleri meslekler ileride mutsuz bireyler yaratabiliyor. Yaşı kırkın üstündekiler bilir. Küçükken bize, ne olacaksın, diye sorulduğunda ,çoğumuz doktor,öğretmen mühendis,avukat gibi klasik cevaplar verirdik, bazıları hayallerini daha geniş tutar, astronot olacağım derdi. Şimdi on yaşındaki bir çocuk (meslek olarak kabul edildiği tartışılır) “ben youtuber olacağım”, “influencer olacağım” cevabını bize verebiliyor. Önceden hiç aklımıza gelmeyecek meslekler günümüzde var olurken bazı meslekler de gerek zamana bağlı olarak ,gerek küresel değişimle birlikte yok olabiliyor. Oxford Üniversite’sinin yaptığı bir araştırmaya göre ;lojistik,kasiyerlik,muhasebecilik,sekreterlik gibi mesleklerin ilerideki yıllarda kaybolacağı belirtiliyor. Doktorluk,mühendislik, mimarlık, hemşirelik,avukatlık gibi meslekler devam etse de yeni çağın gözdesi yapay zeka mühendisliği olacak gibi duruyor. Önem kazanacak meslekler içinde Epidemiyoloji Uzmanlığı,Nanoteknoloji Mühendisliği,Drone Pilotluğu Blockchain Uzmanlığı da var.Daha önce duymamıştık demeyin,geleceğin meslekleri bunlar ve belki de başka sürpriz meslekler doğacak.
Gençlerimizin bunları bilip, meslek seçerken önlerindeki elli yılı düşünüp öyle tercih yapmaları gerekiyor. Çünkü artık yirmi yıl çalışarak emekli olmak yok. Bu durumda elli yıl meslekleri ile hemhal olacaklar.Üstelik emekli olmayıp çalışan insan sayısı da artacağı için rekabet ortamı daha da artacak .İşte bu noktada kişinin işini sevmesi ve kendini geliştirebilmesi meselesi devreye giriyor. Kendini geliştirmek dersek , kazanç da önemli . Araştırma şirketlerinin en çok kazandıran meslekler sonuçlarına bakacak olursak : Yapay Zeka Uzmanı, Genel Cerrah ,Kaptan Pilot,Noter,Veri Bilimcisi,Blokzincir Yazılım Uzmanı,Siber Güvenlik Uzmanı ,Yazılım Mühendisi gibi meslekler başı çekmekte.
Bütün bunlara bakacak olursak gençlerimizi, biz hayrete düşürecek bir gelecek; ve özellikle yüksek puan alan öğrencilerimizi çok farklı meslekler bekliyor.Bu araştırmayı yaparken ,bir taraftan da “bu yüksek puanlı ve parlayan meslekler içinde bir kere de öğretmenlik olsa ve en zeki çocuklardan bir eğitim ordusu kurulsa, eğitim ile ilgili her aşamada onları ve farklı fikirlerini görsek “ nasıl olurdu,diye bir hayal kurdum.Elbette ki çok ütopik olurdu.Ama çok da güzel olurdu.Belki o zaman şöyle bir şey de olurdu:
Hayal bu ya…Gençler puanlarının yettiği değil de sevdikleri işi yapmış olurdu.Kişi ,işini iyi yapamamışsa sorumluluğunu alıp istifa etmesini öğrenmiş olurdu. Ya da yeni gelen nesil, liyakat sahibi insanlar tarafından doğru pozisyonlara yerleştirilmiş olurdu.Fena mı olurdu…