Papua Yeni Gine’de bile eşine az rastlanır bir durumla karşı karşıyayız çağdaş Nilüfer’de…

Şehrin tam ortasında, Ertuğrul Mahallesi sınırlarında beton santrali çalıştırıyorlar.

Nilüfer Belediyesi elinden geleni yapıyor, üst üste cezalar yazıyor, mühür sökülüp işletmeye devam ediliyor.

Nilüfer Belediye Başkanı Şadi Özdemir gidip yerinde açıklama yapıp, yaygın-ulusal kanallara taşıyor olayı, “Valilik, Büyükşehir buranın yıkımına yardım etsin” diyor, işletmeyi mühürletiyor ama binlerce, on binlerce insanı toza boğan işletme faaliyetlerine devam ediyor.

****

Güya çağdaş bir şirket yönetiyorlar, yönetim ilkelerinden söz ediyorlar utanmazca…

İşte kendi web sayfasında yazdıkları:

 “Müşteri İlişkilerinin Sağlanması ve Müşteri Memnuniyetinin Sağlanması İlkesi ile,

Kalite için, Takım Ruhunu Benimsemiş Katılımcı Personel Yapısı ile Politikalarını Sürekli İyileştirmeyi,

Yürürlükteki Kanun ve Yönetmelikler Çerçevesinde Çalışmalarını Yürütmeyi,

Kalite, İş Sağlığı ve Güvenliği ve Çevre Bilinci Oluşturmayı ve Bunu Sürdürülebilir Bir Değer Haline Getirmeyi,

İş Sağlığı ve Güvenliğini ve Çevreyi etkileyecek noktaları sistemli bir şekilde tespit ederek, gelecek nesillere temiz bir çevre bırakmayı,

Çevreye ve Beraber Yaşadığı Tüm Canlılara Saygılı Olmayı, Çalışanların Sağlık ve Can Güvenliğini Ön Planda tutmayı” ilke edindiklerini yazmışlar utanmadan, sıkılmadan, arlanmadan…

****

Şirketin web sayfasına girdiğinizde Bursa’nın hemen tüm ilçelerinde, bu arada Görükle’de beton santrali olduğu bilgisine fotoğraflarıyla yer veriliyor ama Nilüfer, Ertuğrul’daki yerin ne fotoğrafı var ne de ismi…

Buranın yasa dışı olduğunun onlar da farkındalar.

****

Şirket yazdıklarının aksine yasa dışı faaliyetlerine devam ediyor.

Peki, bu cesareti nereden alıyor Teknik Beton?

Geçtiğimiz günlerde basına da yansıdı bu şirketin en tepe yöneticilerinden birinin kardeşi FETÖ soruşturmasına uğruyor, gözaltına alınıyor, davasının sonucunu bilmiyoruz ama iktidar tarafından korunup kollanan bir şirket olduğu belli…

*****

Olay İYİ Parti Bursa Milletvekili Selçuk Türkoğlu tarafından Ankara’ya, TBMM’ye de taşındı.

Türkoğlu üç ayrı bakanlığa soru önergesi verdi.

Halk sağlığını ilgilendirdiği için Sağlık Bakanlığı’na, 22 aydır yıkım yapılmadığı için İçişleri Bakanlığı’na, olayın doğrudan sorumlusu olduğu için Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’na bu şirket neden korunuyor diye sordu.

Bakalım onlar ne yanıt verecek?

Bursa’nın orta yerinde bu rezalet devam mı edecek yoksa halk iradesi ve hukuk mu galip gelecek?

****

Bu yazının dipnotu: Pek çok sivil, demokratik, çevreci kuruluş, yaklaşık bir yıldır Ertuğrul Mahallesi sınırlarında faaliyet gösteren kaçak/ruhsatsız çimento tesisinin kapatılması için toplanan imzaların teslimi ve basın açıklaması için 17 Ekim Perşembe, saat 12.30'da Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü önünde buluşacak. ‘Siz gelmezseniz bir eksik olacağız’ diyorlar.