Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Akıl, bilim, teknoloji mi Allah-u Ekber sloganı mı?

Yazının Giriş Tarihi: 08.10.2024 14:27
Yazının Güncellenme Tarihi: 21.11.2024 13:31

Geçtiğimiz hafta Tele1’de Anında Manşet programında canlı yayın konuklarından biriydim.

Başarılı program yapımcısı, varlığından onur duyduğumuz Tuncay Mollaveisoğlu’nun sunduğu programda, İsrail politikası konusunda da konuşabilseydim şunları söyleyecektim (Ne yazık ki Bursa-Nilüfer Belediye Başkanı Şadi Özdemir icraatın içinden bölümünü uzatınca bana çok az söz düştü).

 

****

 

Bizim İsrail’e bu kadar düşmanlık yapmamızın, bayrak önde yürümemizin mantıklı bir dış politika strateji olmadığının altını çizecektim.

Hele ‘İsrail’in bizim topraklarda gözü var” sözü Tayyip Erdoğan’ın ‘arkama dizilin’ numarasından başka bir şey olmadığını söyleyecektim.

 

****

 

Bakın neden?

1492 yılında İspanyol dinci engizisyonundan kaçan 200 bin Yahudi’ye Osmanlı’nın kucak açmasını unutmayan bir inanç topluluğu Yahudiler…

O günkü 200 bin sayısı bugün on milyonlarla ifade edilebilir.

 

****

 

İsrail devletini oluşturan ana unsur Yahudiler, 1933 yılında Almanya’dan kaçan bilim insanlarına Türkiye’nin kapısını açan Türkiye Cumhuriyeti’ne ve Mustafa Kemal’e karşı minnet duygusu içindeler.

 

****

 

Ayrıca 1948 yılında kurulan İsrail’i ilk tanıyan halkın çoğunluğu Müslüman ülke Türkiye’ydi.

Mart 1949 tarihindeki tanımadan sonra, Adnan Menderes döneminde 1958 yılında bir başka anlaşmaya imza atıldı.

Ben Gurion ile gizlice görüşen Menderes’in imzaladığı istihbarat anlaşması nedeniyle 1973 yılında Bora Gözen ve arkadaşlarının Filistin’de öldürülmesi operasyonunda işbirliği yapmışlardı.

 

AKIL, BİLİM, TEKNOLOJİ İNANCI YERLE BİR EDER

Araplar ve de onlara öykünen halklar İran yönetimi, Türkiye’deki siyasal dinciler filan, Allah-u Ekber nidalarıyla savaş alanlarındaki zaferlerden söz ederler.

Kılıçla yapılan savaşların dönemi çoktan bitti, tüfek icat oldu mertlik bozuldu.

İsrail bilimle, akılla, teknoloji ile 1,5 milyarlık İslam dünyasını alt ediyor.

 

****

 

Mehmet Eymür, Bora Gözen ve arkadaşlarının öldürülmesinin perde arkasını anlatırken aktardığı ayrıntılar şaşkınlık vericiydi.

Daha o zaman İsrail’in neler yapabildiğini ortaya koymuyor mu?

Hava Kuvvetleri’nden gelen istihbaratçı, yanında bir çanta getirmişti. İsrailli uzmanlar sorguya sokulmadılar, ancak kendilerine sorgudan alınan bilgiler aktarıldı. Havacı subayın getirdiği çantada hava fotoğrafları vardı. Kampların bütün yapısı teferruatlı bir şekilde görülebiliyor, binaların kat adedinden penceredeki perdesine kadar teşhis edilebiliyordu. Kara Eylül mensupları, hava fotoğrafları üzerinden, Nahr El-Bared ve Lübnan’da bildikleri diğer terörist yerleşim yerleri hakkında, teferruatlı bilgi sahibiydiler.”

 

 

ARZ-I MEVUD ABARTMASI

 

O konuya girmişken iki not ileteyim.

Birincisi, Arz-u Mevud yalanı…

Sanki 4-5 milyon nüfusa sahip İsrail, Dicle Fırat’ın topraklarına kadar sınırlarını genişletecekmiş…

Neyle dolduracak oraları, toprağa tohum atarak insan bitmiyor ki!

İsrail sınırlarında bile çoğunluk olma konusunda sıkıntı duyarken, Arap nüfusu içerde gittikçe çoğalırken, bu iddiada bulunması komik olur.

Kaldı ki, teolojik kuram tam öyle değil…

İşte İslam Ansiklopedisi’ndeki o madde:

Arz-ı mev‘ûd Hz. İbrâhim, Hz. İshak, Hz. Ya‘kūb ve Hz. Mûsâ’ya ve onların zürriyetlerine ebedî mülk ve miras olarak verilmiştir (Tekvîn, 17/8; 28/4,13; 48/4; Çıkış, 6/8); ancak bu hiçbir şarta bağlı olmayan, mutlak bir vaad değildir. Arz-ı mev‘ûda sahip olmanın, orayı ebedî mülk ve miras olarak almanın şartları, Rab Yahova ile İsrâiloğulları arasında değişik dönemlerde yapılan ahidlerle tesbit edilmiştir. İsrâiloğulları bu ahidlere riayet etmeleri şartıyla vaade hak kazanacaklar, aksi takdirde bundan mahrum kalacaklardı.”

Ayrıca anımsatmış olayım, bizde de Turan topraklarının birleştirilme hayalini gören küçük bir azınlık yok mu?

 

FİLİSTİN İÇİN ÖLEN DEVRİMCİYE AĞIT

Türk devletinin karanlık yüzlerinden Mehmet Eymür, Bora Gözen ve 7 devrimcinin ölümüne Türk devletinin yardım ettiğini ima etmişti.

Süngüyle öldürülen Bora Gözen’in arkasından annesinin yazdığı şiir yürek burkutucuydu:

İnanamadım gelmezliğine, uzun sürdü

Günün, güneşin dayanılmaz güzel olduğu yerde,

Bir ben, bir sendik…

Yağmura, rüzgâra, mevsimlere karşı gezerdik

İnsan sevgisi süzülürdü duru gözlerinde,

Camgöbeği renkli denizlere

Uğruna her şeylerini verdiğin,

Doğduğun, büyüdüğün toprakları terkettiğin insan sevgisi…

Sazlıklarda, koylarda güneşten kurumuş, çatlamış

Kıvrım kıvrım olmuş yollarda…

 

****

 

Bu yazının dipnotu: Sosyal medyada görmüştüm, yanmaz İsrail bayrağını yakmaya çalışanların perişan hali, bilim ve teknoloji karışışındaki çaresizliklerinin videoya çekilmiş haliydi.

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.