Tarafsız haber için doğru adrestesiniz. Haber, Haberler, güncel haberler, internet haber,son dakika haberleri, ogaste.com farkıyla takip edin. En son haberlere bizimle ulaşın.
Yasal Uyarı: Sitemizdeki tüm yazı, resim ve haberlerin her hakkı saklıdır. İzinsiz, kaynak gösterilmeden kullanılması kesinlikle yasaktır. -
Copyright© 2006-2024 Tüm hakları saklıdır.
HABER YAZILIMI ve
TURKTICARET.NET projesidir
Yüksel Baysal
Ölüyü, diriyi bıraktınız sıra hayvanlara mı geldi?
Ne sanıyorlar, anlamıyorum; sokakları hayvanlardan temizleyince bu ülkeye huzur mu gelecek?
Her yıl öldürülen kadın sayısı ile köpek ısırmasından ölen demiyorum yaralananların sayısını yan yana koyalım, bakalım hangisi daha fazla?
Ya iş cinayetleri?
Aylık, yıllık istatistikleri incelersek ortaya nasıl bir sonuç çıkacak?
Hayvanlar mı saldırgan yoksa ehlileştirilmesi gereken bazı insanlar mı?
Trafik cinayetlerini saymıyorum bile…
****
Peki, yasaya karşı çıkanlar çözüm önermiyor mu?
Elbette öneriyor.
Bursa Veteriner Hekimler Odası Başkanı Melike Baysal, son açıklamasında çok net sayılar ortaya koydu.
1003 il ve ilçe belediyesi var; belde belediyelerini saymadı.
Sadece 322’sinde barınak var; önce bunların sayısının artması lazım.
Ayrıca, kamu biraz elini cebine atsa, yükü sadece belediyelere yıkmasa, 1003 belediye günde 10 kısırlaştırma yaptığında yılda 2 milyon 500 bin hayvan kısırlaştırılmış olacak, böylece sokak hayvanlarının doğum yapmasının önüne geçilmiş olacak.
Melike Baysal diyor ki, 20 yılda yapılan kısırlaştırma sayısına bir yılda ulaşabiliriz.
****
BVHO Başkanı Baysal, 2023 bütçesinden kısırlaştırma için köpek başına 200 lira ödenek ayrıldığının bilgisini de paylaştı.
Ne kadar komik bir rakam değil mi?
AK Parti hükümetinin yapmak istediği net, CHP’li belediyelerin sırtına yeni yükler vererek, onları başarısız kılmak…
****
Melike Baysal açıklamasının devamında alınması gereken önlemleri, yapılması gereken işleri madde madde ortaya koydu.
4 MİLYON KÖPEĞİ HANGİ BARINAKLARA SIĞDIRACAKSINIZ?
Konuyla ilgili pek çok kuruluş bildiriler yayınladı, basın toplantısı yaptı.
Ancak Türk Veteriner Hekimler Birliği, Türk Tabipler Birliği (Çok şükür Kürtçü-etnik ayrımcı kafa orada bir kenara itildi) Türkiye Barolar Birliği, Türk Dış Hekimleri Birliği, sorunu bütün boyutlarıyla ele alan ortak bir metin kaleme aldı.
Ayrıntıları bu köşeye sığdıramam meraklı olanlar internette bulup okuyabilir veya ilgili kuruluşların sayfalarına bakabilir, ancak bir-iki maddeyi özellikle paylaşmak istiyorum:
“Kanun teklifine göre toplanıp rehabilite edilen hayvanların yerine bırakılması yasaklanmaktadır. Ancak hayvan sayısı teklifte belirtildiği gibi 4 milyon olarak kabul edilirse, mevcut barınak kapasitesi ihtiyaç duyulanın yalnızca yüzde 3’ünü (105 bin / 4 milyon) karşılamaktadır. Bu durumda toplanan hayvanlara ne olacağı sorusu kaygı yaratmaktadır. Kanun teklifinde belediyelere bakımevi yapması için 2028 yılına kadar süre verildiğine göre mevcut durumda bakımevi olmayan belediye yöneticileri ‘öldürmek veya hapis cezası’ arasında tercih yapmak zorunda kalacaktır.”
****
İktidar partisi yasa teklifinin gerekçesini açıklarken kuduz veya kuduz temaslı vakalardan söz ederek, toplumu korku üzerinden esir almaya çalışıyor.
Türk Tabipler Birliği’nin imzasının olduğu bildiride Sağlık Bakanlığı’nın görüşlerini dikkate aldığı, referans verdiği Dünya Sağlık Örgütü’ne dayanarak şu notu bildiriye koydurdu:
“Köpek kaynaklı kuduzu kontrol altına almakta kitlesel olarak yapılan aşılamaların etkili olduğu defalarca gösterilirken, köpeklerin yok edilmesinin ise uzun vadede köpek yoğunluğunu azaltmadığı veya kuduzu kontrol altına almada başarılı olmadığı açıkça belirtilmiştir. Bu nedenle toplu köpek itlafları kuduz kontrol stratejisinin bir parçası olmamalıdır. Bu strateji etkili olmadığı gibi sahipsiz köpekler hedef alındığında aşılama programlarına zarar verebilmektedir.”
****
Diyelim ki köpekleri, kedileri sokaktan çektik. Türk Veteriner Hekimler Birliği diyor ki yerini kemirgenler, yılanlar gibi daha zararlı olabilecek hayvanlar kente gelebilir.
Durum bildiride şu şekilde ifade edildi:
“Teklif kabul edilerek kanunlaşırsa toplanacak hayvanlar genellikle aşılı ve toplumla uyumlu hayvanlar olacaktır. Boşalan sokaklara yakalanması daha zor, güçlü, üreme kapasitesi yüksek ve aşısız hayvanlar gelecektir. İnsan merkezli olduğu söylenen bu uygulama bilakis daha fazla kuduz ve yeni saldırı riskini birlikte getirecektir.
Kırsal bölgeler başta olmak üzere yaban hayvanlarını yerleşim bölgelerine sokmayan köpekler fiziksel olarak bariyer görevi yapmaktadırlar. Köpeklerin toplatılarak oluşturdukları bu bariyerin ortadan kaldırılması ile, bu kanun teklifine gerekçe yapılan kuduz hastalığının doğadaki rezervuarları olan tilki, çakal gibi yabani memelilerden evcil memeli hayvanlara (sığır, koyun, kedi vb.) ve insanlara bulaşmasının kolaylaşacağı unutulmamalıdır.”
EŞKİYA DÜNYAYA HÜKÜMDAR OLMAZ
Umarım sıkılmadan okuduğunuz bu yazıyı şu şiirin dörtlüğüyle bitirelim:
“Sene 1341 mevsime uydu
Sebep oldu şeytan bir cana kıydı.
Katil defterine adımı yazdı
Eşkıya dünyaya hükümdar olmaz.”
Anlaşılan o ki iktidar hayvan katili defterine de adını yazdırmak istiyor.